NOOLİY Kİ BURDAA?
Şarkısı
Hah ben de onu diyorum, nooliy ki burda? Buraları bi boş kaldı, bi öksüz öksüz takılıyo bensiz. Hiç de kalkıp da iki laf etmiyosunuz ha çok fenasınız :)
Son zamanlarda pek vaktim olmuyor blogumun başına oturmak için arkadaşlar. Sebebi pazartesi günü :)
Zaten öylesine yazmış olmak için yazmak istemiyorum ki zaten ona bile vakit ayıramıyorum orası ayrı. Bir de yazılarımı iki dilde yazma meselesi bazen beni geri çekiyor onu farkettim. Yani Türkçe olarak yazmak, fikir araştırmak, paylaşmak zaten ciddi mesai isteyen birşey olduğu halde ben başıma bir de İngilizce versiyonunu yazma olayını sardım. İlk yazılarımda da bahsettiğim gibi bloguma gelen kişilerin okuyacak birşeyleri de olsun, sadece fotoğraflara bakıp bakıp geçmesinler istiyorum. Çünkü, yolu buraya düşen çok farklı kültürden insanlar var. İstatistiklerimden bakıyorum da ABD, Rusya, Hollanda, Almanya, Birleşik Krallık, Makedonya, Belçika, Bulgaristan, Yunanistan, İspanya, Fransa, Suudi Arabistan, Kanada, Kolombiya, İtalya... of yazamadım hepsini. Bir sürü değişik ülke, bir sürü değişik dil.. İngilizce yazınca onlar da okuyup keyif alıyorlardır diye düşünüyorum. Ama işte dediğim gibi çenesi düşük bi insanım ve uzattıkça uzatıyorum konuları. Onları bir de İngilizce'ye çevirmek.. Huhhh hakikaten mesai yani :( Bu sebeple zaten yoğun olan programım bir nebze daha sıkışıyor ve bu da yazılarımı azaltıyor.Ama yine de ben bundan vazgeçmiycem.
Bu, bir ara, bir nefes yazısı olsun. Size en son yaptığım şirinlerimi de göstereyim ve kaçayım :)
Öptümm!
Hah ben de onu diyorum, nooliy ki burda? Buraları bi boş kaldı, bi öksüz öksüz takılıyo bensiz. Hiç de kalkıp da iki laf etmiyosunuz ha çok fenasınız :)
Son zamanlarda pek vaktim olmuyor blogumun başına oturmak için arkadaşlar. Sebebi pazartesi günü :)
Zaten öylesine yazmış olmak için yazmak istemiyorum ki zaten ona bile vakit ayıramıyorum orası ayrı. Bir de yazılarımı iki dilde yazma meselesi bazen beni geri çekiyor onu farkettim. Yani Türkçe olarak yazmak, fikir araştırmak, paylaşmak zaten ciddi mesai isteyen birşey olduğu halde ben başıma bir de İngilizce versiyonunu yazma olayını sardım. İlk yazılarımda da bahsettiğim gibi bloguma gelen kişilerin okuyacak birşeyleri de olsun, sadece fotoğraflara bakıp bakıp geçmesinler istiyorum. Çünkü, yolu buraya düşen çok farklı kültürden insanlar var. İstatistiklerimden bakıyorum da ABD, Rusya, Hollanda, Almanya, Birleşik Krallık, Makedonya, Belçika, Bulgaristan, Yunanistan, İspanya, Fransa, Suudi Arabistan, Kanada, Kolombiya, İtalya... of yazamadım hepsini. Bir sürü değişik ülke, bir sürü değişik dil.. İngilizce yazınca onlar da okuyup keyif alıyorlardır diye düşünüyorum. Ama işte dediğim gibi çenesi düşük bi insanım ve uzattıkça uzatıyorum konuları. Onları bir de İngilizce'ye çevirmek.. Huhhh hakikaten mesai yani :( Bu sebeple zaten yoğun olan programım bir nebze daha sıkışıyor ve bu da yazılarımı azaltıyor.Ama yine de ben bundan vazgeçmiycem.
Bu, bir ara, bir nefes yazısı olsun. Size en son yaptığım şirinlerimi de göstereyim ve kaçayım :)
Öptümm!
Ay çok güzel bu kadınlar, çok şekerler, tam da Sevgililer Günü temalı kalplerle gelmişler :)
YanıtlaSilEllerinize sağlık :)
Broşları da pek şık ;)
Sevgiler
:) şık kızlarımız sevgililer gününü kutluyorlar.
SilÇok teşekkür ederim, sevgiler..