INSTAGRAM GÜNLÜĞÜ 8

Şarkısı

Hello millet! Bakalım son zamanlarda neler yapmışım :)

Bursa'ya gitmiştim biliyorsunuz ayın başında. İşte orda çok sevdiğim arkadaşlarımla da görüşme fırsatı buldum. Bu fotoğraf bi arkadaşımın ofisindeki keyif anımızdan :) Bu arada bişey diyeceğim, biraz serzeniş olarak gelebilir ama lütfen anlamaya çalışın. Ben bu fotoğrafı instagramda paylaştığımda birisi nazar boncuğu süsleri nerden aldınız diye sordu. Yani şimdi el insaf arkadaşlar. Hani orjinal bişey gördüğümde ben de soruyorum nereden alındığını, bana soranlara da cevap veriyorum pek tabi ki, hatta sorulmadan söylüyorum çoğu zaman; ki benim asıl amacım hava atmak değil, ne nerdeymiş, nasıl yapılırmış paylaşmak, siz de biliyorsunuz. Ama mesela bu nazar boncuğu, yani çok da değişik bişey değil, her yerde bulunabilir.. Bu artık armut piş ağzıma düş durumu mudur? Yoksa laf olsun da ne olursa olsun durumu mudur bilemiyorum. Ama hoşlanmadığım kesin. Haklı mıyım haksız mıyım sizce?

Canım Bursa'mdan bir görüntü.. Burası şehrin içi arkadaşlar, Setbaşı diye bir yer, Bursalılar bilir :)

Bursa Ulu Cami'nin yan tarafındaki havuz. Karşıda gördüğünüz de Koza Han.

Misafir ağırlayacağı zaman ertesi gün kendine de bişeyler kalsın diye herşeyden fazla fazla yapanlar elime mum diksin :)

Soft renkler ve güneş.. İşte benim enerji kaynağım!

Bu dikiş kutumu daha önce paylaşmış mıydım hatırlayamadım. Objeyi ve peçeteleri Şık Düğme'den almıştım. İçini kumaş + elyafla kapladım ^_^ Çok seviyorum kendisini!

Evim dergisi Nisan sayısında böyle birşey gördüm! Kesinlikle deniycem!

Allahım şu tipe bakar mısınız! Pinterest'te rastladığım bir fotoğraf bu. O kıvrık kolunu mu ısırayım, ucunda durduğun parmaklarını mı yiyip koparayım bilemedim senin şapşal şeyy!! İnsanın anne olası geliyor şunları görünce :)

Annemin buzdolabı kapağında zaman yolculuğu :) Off yalnız ben sanırım saçımı kendi rengine geri boyatıcam :(

İzne çıkmadan önceki son bir saatim :)

Ecnebilerin bi sözü var "There's beauty in simplicity" diye. Tam öyle bir görüntü bu bence..

Bursa'dan filtresiz bir manzara! Renklerin güzelliğine bakar mısınız!

Annemin babannesinin yüzüğü.. Annem 40 günlükken falan vefat etmiş sanırım babannesi. O yüzden aslında adı Zuhal olacakken değiştirmişler babannesinin ismini vermişler. Bu da anneme hatıra kalmış.. Çok güzel değil mi?

Geçtiğimiz haftasonu iki sipariş arası azıcık da evime çalışayım dedim ve su şişemiz için böyle bir kılıf yaptım :) Pembe forever!! :) Bu fotoğrafı paylaşınca da sorulmuştu mumları nerden aldığım, English Home'dan arkadaşlar. Ama epeyce oldu, hala var mı bilemiyorum..

Düğünümüzde hatıra olarak verdiğimiz düğün reçellerimiz :) Anneciğim elleriyle hazırladı bunları.. Tasarım kısmının hikayesi ise başka bir yazının konusu olacak, aklımda :)

Kuru kafa çok moda oldu ya hani son zamanlarda, işte benim giyebileceğim kuru kafa da ancak bu kadar olabilirdi :) Dantel ve krem rengi :) Bu fotoğrafın altına da sorulduğu için ekliyorum; tshirt ve pantolonumu mangodan, ayakkabılarımı lcw'den ve hırkamı da tiffany'den almıştım arkadaşlar. Üfff çok saçma geliyor bana bunları böyle söylemek ama sonra sorulunca cevap vermeyince de bi ters algılanıyor. Ne bileyim işte...

Ne zamandır teneke kutu koleksiyonuma yeni ciciler eklemiyordum, bunları buldum rahatladım :) İkisini de Şık Düğme'den aldım. Bu arada ufak birşey ekliycem buraya. Bu ev şeklinde teneke kutular bi çok gittigidiyor dükkanında satılıyor. Ve şu kadarını söyleyeyim arkadaşlar benim aldığım fiyat yarısından bile daha ucuz o satılanların. Tabi ki de kar yapılacak ona lafım yok kesinlikle ama biraz usturuplu olur yani, bit kadar bişey bu kutu.. Neyse kim nerden istiyosa alsın, kaça satıyosa da satsın. Ben sadece bildiğimi söylüyorum, göz göre göre de uyarmadan geçemem yani..

Son zamanların en güzel haberlerinden biri de bu! Bu güzelleri kaça aldım dersiniz? :) 75 lira desem? Delirdiniz di mi :) Ben de duyunca inanamamıştım :) Bursa'da ikinci el eşyalar satan bi dükkandan aldım! Üzerinde biraz çizikleri var, bir de sandalyenin o yan tarafında iki bacağı arasındaki parça yok birinde, yani 3 tane ara çıta var. Ama hiç dert etmiyorum vallahi. Şu anda annemlerin evinde duruyor, haftaya workshop için İstanbul'a gidiyorum ya dönüşte Bursa'ya uğrayıp alacağız. Eve gelince mutfağımda duracak bu şirinler. Tabi uçuk yeşile boyanmış bi şekilde :)) Ay çok heyecanlıyım! Bu konuda sevgili Sibel'in blogunu hatim etmem lazım. Nasıl boyarım diye düşünüyorum çünkü..

Bitmiyorr bu kanaviçe bitmiyoorrrrr!!

Çiçek dalında güzeldir derler tabi ama bunlar benim masama da az yakışmadı yani :)

Bi gün yaptıracağım dövme ve bir gün kendime yapacağım ev :) Mantar panomun kıymetli misafirleri :) Fotoğraflar pinterestten arkadaşlar..

İşte son zamanları böyle geçirmişim. Bi dahaki bölümde görüşmek üzere o zaman, esen kalın :)