Bu saatte olacak iş mi?

Hı olacak iş mi? Sen kalk bunca yıl sonra otur blogunun başına. Bir de adını değiştirmiş hareketlere bak. Yazmak benim olayım mı? İddialı gibi geldi şimdi bi böyle yüksek sesle söyleyince ama içimden taşan kelimelerin ellerimden dökülmesi hissi beni farklı yerlere götürüyor ne bileyim bence cuk oturdu.

Hep sevdim yazmayı. Hep aklımda tilkiler dört döndü. Yazmadığım zamanlarda 'ya tüh şunu bi yazmalıydım bi yere' dediğim çok oldu. Bu gibi anlarda Instagram'a sarıldım. Ama ne bileyim ya orası da bi blog değil ve hiç olamadı zannımca. Benim için öyle yani en azından. Burası daha samimi = daha ben!

Kendimi bildim bileli yazdım bir şeyler. Kısa hikayeler, bloglar, günlükler, sonu gelmeyen e-mailler, instagram postları.. Anladım, daha doğrusu hayat bana anlattı ki, madem ısrarla bu yola giriyorsun demek ki sen bunu seviyorsun! E seviyorsam gider yaparım.

Ben yazayım da sen okumasan da olur. Bir şeyi sevmek böyle bir his sanırım. Karşı tarafla ilgili değil, senle ilgili. Ben bunu benim için yapıyorum. Bir karşılık bulmasa da olur, ben platonik seviyorum :)



Yorumlar

Popüler Yayınlar