BUNUN ADI NEDİR?

Güzellik beni çok cezbeder. Güzele bakmayı çok severim, yaptığım şeylerin güzel olmasını isterim, güzel görünmeyi isterim, her türde güzelliğin nasıl oluşturulduğunu araştırmayı severim gibi gibi.. Bu yüzeysellik değil, daha çok bir hobi gibi nasıl desem, zevk yani. Güzellikten zevk alırım tam olarak bu! 


Lakin; bu kadar sevdiğim ve bana keyif veren bir şeyi oluşturmak için nedense pek bir şey yapamam. Yani atıyorum güzel bir instagram feed'i içinde kaybolurum, inanılmaz bir keyif alırım o fotoğraflara bakmaktan. Ve isterim ki benim instagram feed'im de öyle olsun. Ama olmaz. Yapamam. Neden? Çünkü bazen aklıma yazmak veya paylaşmak istediğim bir şey gelir ve mutlaka onu yapmam gerekir o an. Elimde güzel bir fotoğraf var mı yok mu diye düşünmem, bir fotoğrafla (bazen konuyla alakalı bazen alakasız bir fotoğrafla) paylaşırım gider. Bazen bana çok saçma bir fotoğraf bir şeyi hatırlatır ve o anda onunla bir şeyler yazmak isterim. Ama mesela o fotoğrafa bakınca ' ne alaka yani şimdi?' dedirtir adama. 


Veya mesela güzel bir internet sitesi, bir blog sayfası beni saatlerce oyalayıp kendine hayran bırakabilir. Bayılırım o düzeni yapan, o fikirleri bulan akıllara! Ama sonra kendi bloguma bakarım, pata küte öyle yazılmış :) Yine bazen alakalı, bazen alakasız fotoğraflarla. Çünkü o anda aklıma bir şey gelmiş ve benim onu yazmam lazım. Bekleyemez :) Dünyanın sırrını veriyorum mübarek! Bekle, olgunlaştır yazını, güzel ve uygun fotoğraflar çek-düzenle vs. Yok.. 

Bunun adı nedir sizce? Sabırsızlık mı, özensizlik mi, beceriksizlik mi, doğallık mı, tembellik mi... Bilemiyorum gerçekten hangisi?  İnsan her beğendiğini yapabilir mi? Yapmalı mıdır (istiyorsa gerçekten)? Bunları beğeniyorum ve de yapmak istiyorum diyip yapmadığında kendini iyi hissetmemek mantıklı mıdır gibi gibi sorularım var. 

Keşke eski blog günleri olsa da blog arkadaşlarım okuyup fikirlerini paylaşsa. Şimdi o işler için instagram var ama bir blog değil işte orası da. Beni ancak eski blogcular anlayabilir sanırım. O fast food hissi yok burada. Sindire sindire tüketiyorsun içeriği. Sindire sindire yazıyorsun cümleleri.. Üstüne düşüne düşüne geçiyorsun satırlardan. Kolayca cart diye aşağı kaydırıp açıklamaları okumak zorunda kalmıyorsun 5 saniyelik videoların altında. 

Gözüme değil de kalemime güvenme hissini de sevmiyor değilim bak şimdi onu da söyleyeyim ha :) Yani benim için ana meta her zaman yazı aslında. Ama istiyorum ki o yazıyı da destekleyen bir altyapı olsun, derdim o sanırım. Bunu nasıl alışkanlık haline getirebilirim acaba?









Yorumlar

Popüler Yayınlar